Koç.net Omurgasının Avantajları

• Omurga üzerinde yapılan servis kalitesi (QoS) tanımları sayesinde çalışan uygulamalar sınıflandırılıp, önceliklendirilerek sabit bant genişliği atanmaktadır. Örneğin gerçek zamanlı SES, VİDEO gibi uygulamaların paket kayıplarına ve gecikmeye duyarlılığı çok yüksektir. Transfer edilen bilgi bu gibi durumlarda anlaşılırlığını ve değerini kaybeder. Koç.net omurgasında uçtan uca her noktada (verinin yola çıktığı yerden ulaşacağı yere kadar tüm karar noktalarında) bu önceliklendirme ve sınıflandırma doğrultusunda veri akışı yapılacağı için tüm omurga üzerinde istenen performansın yakalanabilmesi mümkün olmaktadır.
• Bu teknoloji Koç.net omurgası üzerinde çalıştığı için müşteri tarafındaki ekipmanların herhangi bir şifreleme mekanizmasını desteklemesine gerek yoktur. Bu sayede en düşük seviyedeki donanım konfigürasyonları ile optimum fiyat/performans oranı yakalanmakta, kaliteli ve gecikme süresi düşük hizmet verilebilmektedir.
• Koç.net MPLS- VPN ile ses iletişiminde veriyi 12K'ya kadar sıkıştırılarak, çok daha düşük bant genişliklerinde kaliteli ses iletimine olanak vermektedir. Bu da maliyetleri olumlu yönde etkileyen ekstra bir özellik olarak karşımıza çıkmaktadır.
• Koç.net omurgası, size özel kapalı bir ağın (sanal özel ağ) oluşturulmasına olanak sağlamakta, bu yapı sayesinde de Internet'ten gelebilecek ataklara karşı ilave bir güvenlik önlemi alınmaktadır. Ayrıca kullanılan teknoloji yönlendiricilerinizin üzerinde karışık tanımlar yapılması ihtiyacını ortadan kaldırmaktadır. Bu da işletim kolaylığı ve hızlı problem tespit ve çözümüne imkan vermektedir.
• "Olağanüstü hal durumu" günümüzde üzerinde düşünülmesi gereken en kritik konulardan biri haline gelmiştir. MPLS-VPN teknolojisi sayesinde oluşturulan ağın yönetiminin bir felaket anında ikinci bir noktaya (Olağanüstü hal merkezine) otomatik olarak transferi iyi kurulmuş bir MPLS-VPN ağ yapısı ile minimum maliyetle sağlanabilmektedir. Oysa diğer teknolojilerle (FR, IPSec) kurulmuş bir sanal ağın felaket durumunda ayaktalığını sağlamak için yapılması gereken yatırım ve işletim maliyeti çok daha yüksektir, buna rağmen de istenen performansa erişebilmek mümkün olmamaktadır.

Koç.net Tarihi

Koç Holding bünyesinde topluluk şirketlerinin geniş alan ağ ve internet altyapısını oluşturmak amacıyla 1996 yılında kurulan Koç.net, hizmet kapsamının genişletilmesi ve Fornet şirketinin satın alınmasıyla 2000 yılında şirketleşmiş ve iki yıl içinde hizmet verdiği müşteri potansiyeli sayesinde piyasa lideri konumuna yükselmiştir.

Bugün gelirlerinin yüzde 75'ini Koç Topluluğu dışındaki müşterilerinden elde eden Koç.net, kurumsal müşterilerine erişim hizmetleri, güvenlik hizmetleri, hosting ve ASP hizmetleri, kampus hizmetleri, multimedya hizmetleri, VISP hizmetlerini kapsayan data hizmetlerinin yanı sıra, Telekomünikasyon Kurumu'ndan 17 Mayıs 2004 tarihinde aldığı A tipi Uzak Mesafe Telefon Hizmeti (UMTH) Lisansı ile kurumlara telefon hizmetleri sunuyor. Koç.net bireysel iletişim pazarında ise, Ağustos 2008'den bu yana BIRI markasıyla ADSL ve telefon hizmetleri sağlıyor.

Neden Koç.net?

• Türkiye'nin en geniş ve tek yedekli alternatif omurgası
• Türkiye'deki ilk alternatif genişbant altyapısı
• Felaket Önleme (Disaster Recovery) Merkezi
• Cisco Powered Network (CPN) Türkiye'deki ilk, dünyada %1 de...
• MPLS-VPN Omurga Türkiye'de ilk, dünya'da 5'inci...
• RSA Managed Security Service Provider Türkiye'de tek
• BS 7799 Security Standards Türkiye'de tek
• Cisco Managed Security Service Provider (CMSSP) Türkiye'de tek
• CCMSP Checkpoint Certified Managed Services Provider (CCMSP) Dünyadaki 8'inci, Ortadoğuda ilk, Türkiye'de tek...
• Eğitimli & sertifikalı geniş teknik kadro
• Sektörel Teknik bilgi ve beceri birikimi
• Kurumsal ve Bireysel ihtiyaçlara yönelik telekom çözümleri
• Uçtan uca ve proje bazlı data ve telefon hizmetleri
• Otomatize edilmiş kişi bağımsız Sistem & Network Yönetimi
• 7 x 24 365 gün Kesintisiz Hizmet & Aktif Operasyon Personeli
• 7 x 24 Yardım Masası
• Merkezi yönetim entegrasyonu ile proaktif problem yönetimi
• Servis Seviyesi Garantisi (SLA)
• Capital “En Beğenilen Telekom Şirketi"
• Deloitte Technology Fast 50 En hızlı büyüyen 50 şirket (2006 – 2007-2008) ayrıca, 2009'da yeni açılan “Big Stars" kategorisinde beşinclik
• Fortune 500 (2006 - 2007 – 2008)
• Capital Bilişim 500 (2006 – 2007- 2008)

Kurumsal Sosyal Sorumluluk

Yeşil Bilgi Platformu

Koç.net'in dahil olduğu Koç Bilgi Grubu, çevre sorunlarıyla mücadelenin ve doğal kaynakları sürdürülebilir kılmanın en temel şartının bilgi yaygınlığı ve bilinç düzeyinin artırılması olduğu düşüncesinden hareketle 24 Eylül 2008'de Yeşil Bilgi Platformu'nuoluşturdu. Koç.net'in yanı sıra, Bilkom, KoçSistem, Koç Bilgi ve Savunma Teknolojileri, Promena'dan oluşan Koç Bilgi Grubu şirketleri ile Tanı ve Zer adlı şirketlerin de üyesi olduğu Yeşil Bilgi Platformu, çevre bilgi ve bilincini artırmaya yönelik uygulamalar yapıyor, bir'den çok sivil toplum kuruluşuyla birlikte projeler gerçekleştiriyor. Yeşil Bilgi Platformu ile işbirliği yapan Sivil Toplum Kuruluşları arasında, Türkiye'nin çevre alanında önde gelen STK'ları olan Buğday Derneği, ÇEVKO, Doğa Derneği, TEMA, DenizTemiz Derneği / TURMEPA, TÜRÇEK ve WWF-Türkiye'nin yanısıra, Fütüristler Derneği bulunuyor.

Yeşil Bilgi Platformu kapsamında, Platform'a üye şirketler içerisinde bir dizi uygulama gerçekleştiriliyor. Çevre hassasiyetlerini tanımlayan, bu hassasiyetlere göre hareket etmeyi alışkanlık, çevre bilincini yaygınlaştırmayı görev haline getirmeyi amaçlayan Yeşil Bilgi Anayasası'nı ve Yeşil Bilgi Manifestosu'nu imzalayarak "Yeşil Bilgi Elçisi" olarak adlandırılan çalışanlar, projenin amacına hizmet etmesi için gönüllü olarak çalışıyorlar.

Koç Bilgi Grubu şirketleri genelinde tüketimin geri dönüştürülebilir ve çevre dostu olması için önlemler hayata geçiriliyor. Cam, kağıt, teneke, pil, plastik ve elektronik atıklar ayrı ayrı toplanarak, geri dönüşüm süreçlerinden geçirilmek veya doğaya en az zarar verecek şekilde imha edilmek üzere ilgili kuruluşlara gönderiliyor.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin kullanımının, çevre kirliliğinin azaltılmasındaki önemli rolü de dikkate alınarak, Platform'a üye şirketlerin tümünün uygun iletişim kanalları ve veritabanları aracılığıyla, çevre bilgi ve bilinci geniş kesimlere ulaştırılıyor. Bu kapsamda çevre bilgileri, tüm Türkiye genelindeki Apple APR'lardaki (Apple mağazaları) bilgisayarların ekranlarında ve Paro şubelerindeki yaklaşık 4000 paropod'da (parolu kartlarla alışveriş yapıldığında bilgi alınılan ekranlar) yayınlanıyor. Aralık 2008'den bu yana, Platform'a üye şirketlerin tüm müşterilerini ve iş ortaklarını kapsayan yaklaşık 450.000 kişilik veritabanına e-bültenler ile düzenli çevre bilgisi akışı sağlanıyor.

Platformun iletişim merkezi olarak da işlev gören www.yesilbilgi.org'da çevre konusundaki haberler, röportajlar, bilgiler yayınlanarak; bilgi sahibi olan geniş kitlelerin çevreye duyarlı davranmayı alışkanlık haline getirmeleri amaçlanıyor.

Platform'un ilk projesi, DenizTemiz Derneği /Turmepa işbirliğiyle 5 Mart 2009 tarihinde, "Yeşil Bilgi Tohumları, Dünya Su Forumu'ndan ne bekliyor?" başlığıyla ve temsili 50 öğrencinin katılımıyla Belgrad Ormanı'nda gerçekleştirildi. Türkiye genelindeki 7-14 yaşlarındaki 2000 ilköğretim öğrencisinin su kaynaklarını koruma önerileriyle oluşturulan deklarasyon ile, 16 - 22 Mart 2009 tarihleri arasında İstanbul'da düzenlenen Dünya Su Forumu öncesinde, suyun bilinçli kullanımının önemine dikkat çekildi. Deklarasyon'un, 5. Dünya Su Forumu kapsamındaki Dünya Çocuk Su Forumu'nda da dikkate alınması sağlandı.

Yeşil Bilgi Platformu'nun ikinci projesi, günümüzün en büyük çevre sorunu olan küresel ısınma konusuna, sanat aracılığı ile dikkat çekme hedefiyle, 7 Mayıs 2009 tarihinde gerçekleştirildi. Yeşil Bilgi Platformu ve DenizTemiz Derneği / Turmepa işbirliğiyle, ilköğretim öğrencilerine yönelik düzenlenen "İklimimizi değil, alışkanlıklarımızı değiştirelim" temalı resim yarışmasında birinci seçilen 10 yaşındaki bir Yeşil Bilgi Tohumu'nun dünyayı terk eden bir kutup ayısını gösteren resmi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü öğrencileri tarafından 6 metrekare büyüklüğündeki dev bir tuvale aktarıldı. Resim, Mayıs ayında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde, Haziran ayında ise Taksim Metrosu'nda sergilendi.

Yeşil Bilgi Platformu, yaz mevsimi ve 5 Haziran Dünya Çevre Günü gündemine paralel olarak, "orman yangınlarına yönelik farkındalığı artırmak" ve "kamuoyunun dikkatini çekmek" amacıyla, 2 Haziran 2009 tarihinde Burgazada'da bir proje daha gerçekleştirdi. Platform destekçisi olan, Türkiye'nin önde gelen çevre Sivil Toplum Kuruluşları ÇEVKO, TEMA, DenizTemiz Derneği/TURMEPA ve WWF-Türkiye'nin de katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Kurumsal İletişim ve Bilgi Grubu Başkanı Ali Y. Koç, "Türkiye'de bu yaz, "Yaz mevsimi, yangın mevsimi olmasın" mesajını kamuoyuyla paylaştı.

Yeşil Bilgi Platformu, 26 Mayıs 2009 tarihinde ise, teknolojik gelişmeler dolayısıyla atığa dönüşen ve doğayı kirleten elektronik atıkları (e-atık) toplayarak geri dönüştürmek hedefiyle Bilkom işbirliğiyle bir proje başlattı. İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir'de bulunan toplam 10 adet APR (Apple Premium Reseller) ve İstanbul, İzmir, Adana, Ankara, Eskişehir ve Samsun'da bulunan Apple yetkili servis noktalarına yerleştirilen geri dönüşüm kutularında toplanan e-atıkların geri dönüşümünden elde edilecek gelirin; Platform destekçisi sivil toplum kuruluşlarına aktarılması planlanıyor.

Yeşil Bilgi Platformu, 7 Mayıs 2009 tarihinde gerçekleşen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti II. Küresel Isınma Kurultayı'nda, Kurultay Düzenleme Komitesi ve 60 Sivil Toplum Kuruluşu tarafından "Çevre Duyarlılık Ödülü"ne layık görüldü.

Yeşil Bilgi Platformu, Türkiye'nin 7'den 70'e her kesiminde çevre bilgi ve bilincini artırma hedefi doğrultusunda katkıda bulunmak isteyen her şirket, kurum ve kuruluşla, platform çatısı altında işbirliği yapmaya ve toplumun geniş kesimlerinin çevre bilincinin artması için aracılık eden bir proje olmaya açık olduğunu belirterek, çevreyle ilgili söyleyecek sözü, katkıda bulunacak bir amacı olan herkesi, tüm sivil toplum kuruluşlarını, şirketleri ve bireyleri, Türkiye'nin çevre bilincini artırmaya ve bu bilinç doğrultusunda harekete geçmeye davet etmektedir.